wehtun fiiliyle ilgili örnek cümleler ⟨Süreç edilgeni⟩

wehtun fiilinin çekiminin kullanımına dair örnekler. Bunlar gerçek cümleler ve Tatoeba projesinden alınan cümlelerdir. Her çekimli fiil formu için böyle bir örnek cümle gösterilir. Fiil formu vurgulanır. Birden fazla cümle varsa, rastgele bir Almanca wehtun fiiliyle örnek seçilir. Çekimi sadece örneklerle değil, aynı zamanda pratik yaparak da öğrenmek için wehtun fiili için çalışma kağıtları mevcuttur.

Şimdiki zaman

  • Mir tut alles weh . 
    İngilizce I ache all over.
  • Mir tun die Augen weh . 
    İngilizce My eyes are sore.
  • Mir tut der Rücken weh . 
    İngilizce My back hurts.
  • Mein Ellbogen tut immer noch weh . 
    İngilizce My elbow still hurts.
  • Meine Füße tun weh . 
    İngilizce I have sore feet.
  • Mir tun die Schultern weh . 
    İngilizce My shoulders hurt.
  • Sag Bescheid, wenn es wehtut . 
    İngilizce Let me know when it hurts.
  • Dem tun die Knochen nicht mehr weh . 
    İngilizce Their bones don't hurt anymore.
  • Mir tut der Kiefer weh . 
    İngilizce My jaw hurts.
  • Die Schläfen tun mir furchtbar weh . 
    İngilizce My temples hurt terribly.

Geçmiş zaman (Präteritum)

  • Meine Beine taten nach dem langen Spaziergang weh . 
    İngilizce My legs ached after the long walk.
  • Es war so kalt, dass mir die Ohren wehtaten . 
    İngilizce It was so cold that my ears hurt.
  • Sie ging zur Schule, obwohl ihr der Fuß wehtat . 
    İngilizce She went to school, although her foot hurt.

Konjunktiv I

-

Konjunktiv II

  • Wenn es so wehtäte , würde er nicht draußen spielen. 
    İngilizce If it was hurting that much, he wouldn't be playing outside.

Emir kipi

-

Mastar

  • Wird es wehtun ? 
    İngilizce Is this going to hurt?
  • Wir hatten Angst, ihm wehzutun . 
    İngilizce We were afraid that we might hurt him.

Ortaç

  • Das hat wehgetan . 
    İngilizce That hurt.
  • Ich habe mir am Ellbogen wehgetan . 
    İngilizce I hurt my elbow.
  • Ich habe mir am Ellenbogen wehgetan . 
    İngilizce I hurt my elbow.
  • Ihr habt mir wehgetan . 
    İngilizce You've hurt me.

 Fiil tablosu Kurallar  Tanımlar 

indikatif

wehtun fiili için Süreç edilgeni bildik kipte örnek cümleler


  • Mir tut alles weh . 
    İngilizce I ache all over.
  • Mir tun die Augen weh . 
    İngilizce My eyes are sore.
  • Mir tut der Rücken weh . 
    İngilizce My back hurts.
  • Mein Ellbogen tut immer noch weh . 
    İngilizce My elbow still hurts.
  • Meine Füße tun weh . 
    İngilizce I have sore feet.
  • Mir tun die Schultern weh . 
    İngilizce My shoulders hurt.
  • Sag Bescheid, wenn es wehtut . 
    İngilizce Let me know when it hurts.
  • Dem tun die Knochen nicht mehr weh . 
    İngilizce Their bones don't hurt anymore.
  • Meine Beine taten nach dem langen Spaziergang weh . 
    İngilizce My legs ached after the long walk.
  • Es war so kalt, dass mir die Ohren wehtaten . 
    İngilizce It was so cold that my ears hurt.
  • Sie ging zur Schule, obwohl ihr der Fuß wehtat . 
    İngilizce She went to school, although her foot hurt.
  • Mir tut der Kiefer weh . 
    İngilizce My jaw hurts.
  • Die Schläfen tun mir furchtbar weh . 
    İngilizce My temples hurt terribly.
  • Das tut mir alles in der Seele weh . 
    İngilizce This all hurts me in the soul.
  • Mein Nacken tut weh . 
    İngilizce My neck hurts.

 Fiil tablosu

Şart kipi

wehtun fiili için Süreç edilgeni dilek kipi kullanımı


  • Wenn es so wehtäte , würde er nicht draußen spielen. 
    İngilizce If it was hurting that much, he wouldn't be playing outside.

 Fiil tablosu

Koşul kipi II (würde)

"würde" ile alternatif biçimler

Emir kipi

wehtun fiili için Süreç edilgeni emir cümleleri

Çeviriler

Almanca wehtun çevirileri


Almanca wehtun
İngilizce hurt, pain, ache, ail, be painful, be sore, give pain, grieve
Rusça причинять боль, болеть, быть причиной боли, заболевать, заболеть, ныть, причинить боль, саднить
İspanyolca doler, causar dolor, dañar, hacer daño, hacerse daño, herir
Fransızca faire mal, blesser, offenser, se blesser, se faire mal
Türkçe acı vermek, acımak, zarar vermek, ağrımak, canını acıtmak, sızlamak, yaralanmak
Portekizce doer, magoar, causar dor, ferir, judiar de, machucar, machucar-se
İtalyanca far male, danneggiare, dolere a, fare male, fare male a, farsi male, provocare dolore
Rumence durea, răni, provoca durere, vătăma, îndurera
Macarca fájdalmat okoz, fáj
Lehçe boleć, ranić, skaleczyć się, sprawiać ból, zaboleć, zrobić sobie krzywdę
Yunanca πληγώνω, βλάπτω, πληγή, πονάω, πόνος
Felemenkçe pijn doen, pijn veroorzaken, verwonden, zeer doen
Çekçe bolest, bolet, ubližovat, ublížit
İsveççe göra ont, skada, svida, värka
Danca gøre ondt, smerte
Japonca 痛みを与える, 傷つける, 痛い, 苦しみ
Katalanca fer mal, causar dolor
Fince sattua, kipu, kivuta, särkeä, tehdä kipeää
Norveççe smerte, vondt
Baskça min eman, min egin
Sırpça boljeti, uzrokovati bol, болети
Makedonca болка, повреда
Slovence bolečina, škodovati
Slovakça bolieť, spôsobiť bolesť, ublížiť
Boşnakça boljeti, uzrokovati bol
Hırvatça boljeti, uzrokovati bol
Ukraynaca боліти, завдавати болю, завдати болю, причинити біль
Bulgarca болка, вреда, вредя
Beyaz Rusça боль, боліць, пакутаваць, пакуты
Endonezce menyakiti, melukai
Vietnamca làm đau, gây đau, làm tổn thương
Özbekçe og'riq berish, og'riq sezmoq, og'ritmoq
Hintçe दर्द देना, चोट पहुँचाना
Çince 伤害, 使疼痛, 疼
Tayca ทำให้เจ็บ, ทำร้าย
Korece 고통을 주다, 다치게 하다
Azerice acıtmaq, yaralamaq
Gürcüce დაზიანებ, დაზიანება, ტკივება
Bengalce আঘাত দেওয়া, ব্যথা দেওয়া, ব্যথা দেওয়া
Arnavutça lëndoj, dhimbje shkaktoj
Marathi जखमी करणे, दुख देणे, दुखवणे
Nepalce घाइते पार्नु, चोट लगाउनु, पिडा दिनु
Teluguca గాయపెట్టడం, వేదన ఇవ్వడం, వేదన కలిగించు
Letonca sāpēt
Tamilce வலி தருவது, வலி ஏற்படுத்துவது
Estonca haiget tegema, valutama, vigastama
Ermenice վնասել, ցավ պատճառել, ցաւ պատճառել
Kürtçe dard kirin, zarar dan
İbraniceכאב
Arapçaألم، وجع، آلمَ، أوجعَ
Farsçaآسیب زدن، درد آوردن، درد داشتن، دردکردن، عذاب دادن
Urducaتکلیف دینا، درد دینا

wehtun in dict.cc


Çeviriler 

Katıl


Bize yardım et ve yeni girişler ekleyip mevcut olanları değerlendirerek bir kahraman ol. Teşekkür olarak, belirli bir puana ulaştığında bu siteyi reklamsız kullanabilirsin.



Giriş yap

Tüm kahramanlar 

Tanımlar

wehtun kelimesinin anlamları ve eşanlamlıları

  • Schmerzen zufügen, verletzen
  • Schmerzen bereiten, die Ursache von Schmerzen sein, schmerzen
  • verletzen, weh tun, kränken, Schmerzen zufügen, schmerzen, (jemanden) treffen

wehtun in openthesaurus.de

Anlamlar  Eşanlamlılar 

Çekim kuralları

Çekim için ayrıntılı kurallar

Yorumlar


2017/12 · Yanıtla
★★★★★Ayda diyor: Great


Giriş yap

Giriş yap

* Tanımlar kısmen Wiktionary'den (de.wiktionary.org) alınmıştır ve sonradan değiştirilebilmiş olabilir. Bunlar CC-BY-SA 3.0 (creativecommons.org/licenses/by-sa/3.0) lisansı altında ücretsiz olarak sunulmaktadır: 106874, 106874

* Eşanlamlılar kısmen OpenThesaurus (openthesaurus.de) kaynağından alınmıştır ve sonradan değiştirilebilmiş olabilir. CC-BY-SA 4.0 (creativecommons.org/licenses/by-sa/4.0) lisansı altında ücretsiz olarak sunulmaktadır: wehtun

* Tatoeba (tatoeba.org) cümleleri CC BY 2.0 FR (creativecommons.org/licenses/by/2.0/fr/) lisansı altında ücretsiz olarak sunulmaktadır. Bazıları değiştirilmiştir. Cümlelerin yazarlarına şu bağlantılardan ulaşabilirsiniz: 568582, 1678552, 929939, 3610138, 408555, 1875366, 2212459, 8292963, 1559923, 10227630, 1031239, 2998143, 921224, 1146868, 2997294, 5603379, 8861582, 917420, 8990620, 7482775, 11217847, 3226288

* Wiktionary'den (de.wiktionary.org) alınan cümleler CC BY-SA 3.0 (creativecommons.org/licenses/by-sa/3.0/deed.de) lisansı altında ücretsiz olarak sunulmaktadır. Bazıları değiştirilmiştir. Cümlelerin yazarlarına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz: 106874